Sahibinden Kimin Favoriye Eklediğini Görme? Geleceğe Dair Vizyoner Bir Bakış
Sahibinden gibi büyük alışveriş platformlarında “kimin favoriye eklediğini görme” gibi özellikler, aslında online alışveriş deneyimimizi oldukça şekillendiriyor. Ancak, bu özelliklerin gelecekte nasıl evrileceği ve günlük hayatımıza nasıl dokunacağı, teknoloji dünyasında pek çok soruyu da beraberinde getiriyor. Şimdi, birkaç yıl sonrasına uzanıp, bu özelliklerin hayatımızda nasıl bir rol oynayabileceğine dair birkaç senaryo düşünelim.
Sahibinden Kimin Favoriye Eklediğini Görme: Bugün ve Gelecek Arasındaki Fark
Bugün, Sahibinden üzerinde kimin favoriye eklediğini görme özelliği, aslında çok sıradan bir özellik gibi görünüyor. “Biri ürünü favoriye eklemiş, demek ki popüler, demek ki güvenilir” diye düşünüyoruz. Bu işin temel mantığı basit: Eğer bir ürün favoriye ekleniyorsa, genellikle bu ürün daha çok ilgi görüyor, dolayısıyla satılması daha muhtemel oluyor. Ancak bu basit özellik, aslında birkaç yıl içinde çok daha derin bir hal alabilir.
Diyelim ki, 5 yıl sonra Sahibinden ya da benzeri platformlar, kimin favoriye eklediğini görme özelliğini kişiselleştiriyor. Yani, ben bir ürünü favoriye eklediğimde, sistem otomatik olarak, benim favori ürünlerimi de inceleyip bana benzer zevklere sahip olan kişileri öneriyor. Hatta, sistem, favoriye eklediğim ürünle ilgili yorumları ve bu ürünle ilgilenen diğer kullanıcıları da “tavsiye” olarak sunuyor.
Daha ilginç olanı ise, yapay zeka ve veri analizleri sayesinde, platformlar favoriye ekleme davranışını sadece bir işaret olarak görmekle kalmayıp, bu davranışın ardında yatan motivasyonları anlamaya çalışabilir. Yani, neden bu ürünü favoriye eklediğimi analiz edip, bu veriyi başka alanlarda kullanmak mümkün olabilir. Bir noktada, “favoriye ekleme” bir alışveriş davranışı olmaktan çıkıp, kişisel tercihlerimizi, ihtiyaçlarımızı ve hatta karakterimizi analiz eden bir araç haline gelebilir.
Gelecekte Favoriye Eklemek: Dijital Kimlik ve İlişkiler Üzerindeki Etkisi
Şimdi biraz daha vizyoner düşünelim. Bugün favoriye eklediğimiz her şey, aslında bizim dijital kimliğimizin bir parçası. Hangi ürünleri beğendiğimiz, hangi arabalara göz attığımız, hangi evlere göz koyduğumuz… Hepsi birer veri noktası. Bu, gelecekte iş dünyasında, ilişkilerde ve toplumda nasıl bir etki yaratacak?
Öncelikle, iş hayatımda ne gibi değişiklikler olabilir diye düşünmeye başladım. Bugün, bir iş görüşmesine gittiğimizde, çoğu zaman sosyal medya hesaplarımız, LinkedIn profilimiz gibi bilgileri kontrol ediyorlar. Peki, 5 yıl sonra, iş görüşmesinde sadece sosyal medya hesaplarımız değil, favoriye eklediğimiz ürünler de gündeme gelir mi? Mesela bir yazılım şirketinde çalışmak isteyen birinin, “kendi favorilerine eklediği teknolojik ürünler” üzerine analiz yaparak, kariyer tercihleri hakkında tahminler yürütebilirler. “Bu kişi, inovatif ürünlere ilgi gösteriyor, demek ki şirketimizin yenilikçi projelerinde yer alabilir” gibi bir bakış açısı gelişebilir.
Bu, tabii ki biraz ürkütücü bir senaryo olabilir. Zira favoriye eklediğimiz bir ürün ya da bir araba, bizim karakterimize dair çok fazla bilgi verebilir. Hatta, kişisel verilerin ticareti arttıkça, insanlar yalnızca favoriye ekledikleri ürünlerle değil, bu ürünlere yükledikleri anlamlarla da analiz edilebilir hale gelebilir. Peki, bu kadar fazla bilgi sahibi olmak ilişkilerimizi nasıl etkileyecek?
İlişkilerde ‘Favoriye Eklemek’ Yeni Bir Dil Olabilir
Bir düşünün, birini tanıdınız ve bu kişi sürekli olarak aynı tür ürünleri favoriye ekliyor. Ne oluyor? Artık onun zevkleri, neye ilgi gösterdiği hakkında çok daha fazla bilgi sahibi oluyorsunuz. Şu an belki bunun farkında değiliz, ancak 5 yıl sonra, bu tür dijital izler, ilişkilerde yeni bir dil olabilir.
Belki de bir gün, dijital bir platformda biriyle konuşurken, “Bana favoriye eklediğin o koltuk neydi?” diye bir soru sorulabilir. Çünkü teknolojinin gelişmesiyle, “favoriye eklemek” hem kişisel bir tercihi hem de gizli bir “göstergeleri” ifade etmeye başlayabilir. Hangi ürünleri favoriye eklediğimiz, aslında bir tür sosyal iletişim aracı haline gelebilir.
Teknoloji ve Veriler: Ya Şöyle Olursa?
Bunlar tabii ki hep “ya şöyle olursa?” türünden düşünceler. Gelecek ne getirecek, kimse kesin bilemez. Ama bir şeyi biliyorum: Dijital dünyanın içine girdiğimiz her an, bir başka kişisel verinin ticaretinin yapılmasına zemin hazırlıyoruz. Sahibinden gibi platformlar, favoriye eklenen ürünler üzerinden kullanıcı alışkanlıklarını analiz edip, bunları dijital pazarlama stratejilerinde kullanabilir.
Bir taraftan, bu durumun çok faydalı olabileceğini düşünüyorum. Benim gibi teknoloji meraklısı biri için, tercih edilen ürünler üzerinden öneriler almak ve hayatı kolaylaştırmak çok cazip bir şey olabilir. Ama diğer taraftan, bu kadar kişisel verinin toplanması, bazı güvenlik sorunlarını ve gizlilik endişelerini de beraberinde getirebilir.
Sonuç: Gelecek Bir Tık Uzakta
“Sahibinden kimin favoriye eklediğini görme?” gibi özellikler, aslında çok basit gibi görünen ama gelecekte çok daha büyük bir dijital dönüşümün parçaları olabilir. Bu özelliklerin hayatımıza etkileri, iş ve ilişkilerde bambaşka boyutlar alabilir. Teknolojinin ne kadar ilerleyeceğini ve bizi nasıl şekillendireceğini kestirebilmek zor; ama bir şey kesin: Dijital dünyada küçük bir hareket bile, gelecekte büyük bir değişimi tetikleyebilir.