Gözetlemek suç mu? — Öğrenmenin, etik farkındalığın ve bireysel dönüşümün kesişiminde Bir eğitimci olarak yıllar boyunca öğrendim ki, öğrenme yalnızca bilgi edinmek değil, insanın kendini yeniden tanımlama sürecidir. Her yeni kavrayış, hem bireysel hem toplumsal bir dönüşüm yaratır. Ancak bazen bu öğrenme süreci, etik sınırlarla karşılaşır. “Gözetlemek suç mu?” sorusu tam da bu sınırda duran bir sorudur. Görmenin, bilmenin ve merakın iç içe geçtiği bir dünyada, öğrenme niyetinin ne zaman ihlale dönüştüğünü anlamak; hem pedagojik hem ahlaki bir mesele hâline gelir. Gözetleme kavramı: Öğrenme ile ihlalin ince çizgisi Gözetlemek, bir başkasını rızası olmadan gözlemleme eylemidir. Yüzeyde, bu fiil gizlilik ihlali…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hangi Hayvan 9 Ayda Doğurur? Bir Hayatın Başlangıcı ve Bir Baba’nın Mücadelesi Bir gün, yazın sıcağında, küçük bir köyün kenarındaki yeşil ormanın derinliklerinde, Aylin adında genç bir kadın yürüyordu. Araba yolunun bittiği noktada, bir zamanlar özgürce koşan hayvanların izlerini takip eden bir yol vardı. O, sadece doğa ile barış içinde yaşamayı isteyen, kendi başına güçlü ve kararlı bir kadındı. Ama bu yolculuk, ona yalnızca doğal hayatı değil, bir kadının sabrının ve sevgisinin ne kadar güçlü olabileceğini de öğretecekti. Aylin, ormanın içinde derin düşüncelerle ilerlerken, karnındaki hafif titreşimle bir duraklama anı yaşadı. Yaklaşan bir şey vardı. Hayat, içindeki en derin dürtülerle…
Yorum BırakKadınlar En Çok Nereden Gıdıklanır? Edebiyatın Dönüştürücü Gücüyle Bir İnceleme Giriş: Kelimelerin Gücü ve Anlatının Etkisi Edebiyat, kelimelerin ötesinde bir dünyadır; kelimeler, ruhu gıdıklayan, duyguları saran, karakterlerin içsel dünyalarını derinleştiren araçlardır. Bir metin yalnızca okurun gözleriyle değil, aynı zamanda kalbiyle de hissedilen bir yoldur. İnsanın en derin hislerini, karmaşık duygusal ve psikolojik halleri edebiyatın güçlü anlatımlarıyla anlamlandırırız. Tıpkı bir gıdıklama gibi, edebi bir anlatı da insan ruhunu aniden yakalayabilir ve onu bir anda savunmasız bırakabilir. Peki, bir kadının “nereden gıdıklanacağı” meselesi, sadece fiziksel bir sorudan mı ibaret, yoksa daha derin, daha sembolik bir anlam taşıyor mu? Edebiyat, toplumsal cinsiyet, duygular…
Yorum BırakAşağıda, “Gölevez kilosu ne kadar?” sorusunu hem tarihsel motivasyonla ele alan, hem güncel bilgilere bağ kurmaya çalışan, %100 özgün bir blog yazısı var: — Tarihçinin Bakışıyla Bir Başlangıç İnsanlık tarihine mercek tuttuğumda, gıdalar ve tarım ürünleri; ekonomi, toplum yapısı ve kültürel değişimlerle birlikte seyreder. Her dönemde “buğday ne kadar?” “arpa kilosu kaç TL?” gibi sorular yanında bir de daha yerel, bölgesel ürünler için “X ürünü kilosu ne kadar olur?” sorusu gelir. İşte “Gölevez kilosu ne kadar?” sorusu da bu topraklarda ekilen, tüketilen bir sebze üzerinden bize hem ekonomik hem kültürel bir pencere açar. Bugün tarihçinin kalemiyle başlamak istiyorum: bir çiftçi…
Yorum BırakGider Göstermek Ne Demek? Edebiyatın Derinliklerinde Bir İnceleme Kelimelerin Gücü ve Anlatıların Dönüştürücü Etkisi: Bir Edebiyatçının Bakışı Kelime, bazen bir dünya yaratır, bazen de bir hayatı sona erdirir. Bir cümle, zamanla anlamını bulur, bir kelime ise geçmişi geleceğe bağlar. Bu yazıda, anlamının derinliklerine inmeye çalışacağımız ifade, “gider göstermek” olacaktır. Her kelimenin kendi öyküsü vardır ve bazen en basit ifadeler, insan ruhunun en derin katmanlarına dokunabilir. Edebiyatın gücü, sözcüklerin bize kattığı anlamlar üzerinden şekillenir. İşte “gider göstermek” de bu bağlamda, hem bir eylemi hem de bir duygu durumunu içeren çok katmanlı bir anlam taşır. Peki, bu kelime ne demek? Bunu bir…
Yorum BırakBirden Fazla Pencereden Bakmak: Kamyonlarda Neden Havalı Fren Kullanılır? Bazı konuları anlamak için yalnızca teknik veriler yetmez; aynı zamanda güvenlik, toplumsal etkiler ve insan hayatına dokunan taraflarını da düşünmek gerekir. Havalı fren sistemi de tam olarak böyle bir örnek. Gelin bu yazıda kamyonlarda neden havalı fren tercih edildiğini hem objektif–veri odaklı hem de duygusal–toplumsal bakış açılarıyla masaya yatıralım. Siz de kendi fikirlerinizle tartışmaya katılın. İpucu: Havalı fren sistemi sadece teknik bir çözüm değil, aslında kamyon şoförünün, yolcunun ve toplumun güvenliği için atılmış stratejik bir adımdır. — Havalı Fren Sistemi Nedir? Havalı fren sistemi, kamyon gibi ağır taşıtlarda kullanılan ve basınçlı…
8 YorumGiriş Bir siyaset bilimci olarak, toplumun duygusal kırılmalarını, bireyin iç dünyasındaki sancıları salt psikolojik bir olgu olarak değil, güç ilişkileri ve ideolojik düzenlemeler içinde okunması gereken bir sosyal belirlenmişlik olarak görmeye çalışırım. Bir şarkı sözü, yalnızca bir duygu ifadesi değil; iktidarın sessizlik dayatmaları, vatandaşın yalnızlığı, kurumların kayıtsızlığı arasında gezinen bir çatışma alanıdır. Şimdi, “Depresyondayım kimin şarkısı?” sorusuyla yola çıkarak, bu şarkıyı bir sicim gibi çekip siyasetin sınırlarına değdireceğiz: kurumlar, ideoloji, vatandaşlık ve kadın-erkek ayrımında güç stratejileri üzerinden. — “Depresyondayım” Şarkısı: Kimindir ve Nasıl Okunmalı? “Depresyondayım” şarkısı, Göksel (Göksel Demirpençe)’ye aittir. [1] Göksel, 2001 yılında “Körebe” albümünde bu parça ile geniş…
8 YorumBir Gelinlik Kaç Kilo Gelir? Tarihsel Bir Perspektif Bir tarihçi olarak, insanlık tarihindeki küçük ayrıntıların büyük toplumsal değişimlerin işaretleri olduğuna inanırım. Her kültürel öğe, toplumların değerlerini, teknolojilerini ve estetik anlayışlarını yansıtır. Bir gelinlik, yalnızca bir kıyafet olmanın ötesinde, sosyal sınıfın, dönemin modasının ve hatta ekonomik koşulların bir simgesidir. Peki, gelinliklerin ağırlığı, bu tarihsel süreçte nasıl evrimleşti? Bir gelinlik kaç kilo gelir ve bu, toplumların estetik anlayışı ve üretim teknolojilerinin evrimi ile nasıl bağlantılıdır? Gelinliklerin geçmişten bugüne nasıl şekillendiğine, tarihsel kırılma noktalarına ve toplumsal dönüşümlere bakarak, bu soruya farklı bir bakış açısı sunalım. Gelinliklerin Tarihsel Evrimi: Ağırlık ve Zenginlik Gelinlikler, ilk…
8 YorumHatta Mı Hata Mı? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Hepimiz kelimeleri kullanırken bazen ufak hatalar yaparız. Ancak bazı kelimeler, bu hataları yapmanın ötesine geçer ve dilin karmaşık yapısında sıkça tartışılan noktalar haline gelir. “Hatta mı, hata mı?” işte tam da bu tür bir soru! Türkçede bu iki kelime arasındaki fark, pek çok kişi için kafa karıştırıcı olabilir. Birinin anlamı, neredeyse diğerine paralel gibi görünse de, dil bilgisi açısından birbirlerinden çok farklılar. Peki, bu kelimeleri nasıl doğru kullanmalıyız? Bu soruyu yalnızca dilbilgisel açıdan değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bağlamda da ele almak, anlamlarını ve etkilerini daha iyi kavramamıza yardımcı…
6 YorumKuzeybatı Rüzgarı Adı Nedir? Bir Gerçek, Bir Mit ve Tartışmalar Herkese merhaba! Bugün, belki de yıllardır doğru bildiğimiz bir yanlışı sorgulamaya ne dersiniz? Bu yazıda, Kuzeybatı rüzgarlarının adıyla ilgili alışılmışın dışında bir bakış açısı sunacak ve konuyu derinlemesine ele alacağız. Gelin, hepimizin bildiği o “doğru”yu sorgulayalım ve baştan yazalım. Kuzeybatı rüzgarı, tıpkı diğer rüzgarlar gibi, coğrafya kitaplarında, meteoroloji raporlarında, hava durumu tahminlerinde sıkça karşımıza çıkar. Ancak bu kadar sık karşılaştığımız bir kavramın gerçekten doğru ve anlaşılır bir şekilde tanımlanıp tanımlanmadığını hiç sorguladık mı? Gerçekten de bu rüzgarın adı tam olarak ne? Bilimsel olarak doğru mu yoksa halk arasında bir kavram…
Yorum Bırak